6 Aralık 2009 Pazar

Seyir Defteri / Mezuniyet Yazı



Bitirme tezi telaşını da atlattıktan sonra Makina Fakültesi'ne bağlı bir bölümde okumanın talihsizliğinden olsa gerek kalabalık ve terli bir kep töreni faslımız oldu. Yine de teker teker isminizin okunması ve diploma gibi dursun diye hazırlanmış olan ve YTÜ'nün masraftan bu kez kısmayarak imitasyon deri kılıflar içinde verdiği kağıtları havaya kaldırıp etrafa gülücükler saçmak, anneye, babaya, kuzene, ananeye, dedeye, sevgiliye el sallamak oldukça keyifli deneyimlerdi...

Bitmişti işte, büyük gündü o gün, hayat başlıyordu, artık bir ünvanımız vardı. Uzaktan izleyenler için oldukça duygusal anlar aslında diploma törenleri. Özellikle de aileler için. Onca yıl belki de gerçekten çok zor koşullarda eğitim almasını sağladıkları çocuklarının başarıyla okulunu bitirdiğini görmek her ebeveyn ( bu kelimeyi afilli dursun diye kullandım) için oldukça gurur verici bir hadise olsa gerek. Ama diploma töreninde bu duygusal atmosferden ziyade kepinizin kafanızda nasıl durduğu- ki onu düzgün bir biçimde kafada tutmak üstün bir mühendislik yeteneği gerektiyor-, etrafınızda nelerin dönüp bittiği, adınızın ne zaman çağrılacağı ve sıraya girmek gibi işlerle meşgul oluyorsunuz.

Uzun bir isim okuma merasiminden sonra Makina Fakültesi olarak Yıldız'ımızın emektar Hümayun Bahçesi'nde sıra keplerin fırlatılmasına geldi... 1-2-3 . Merhaba Hayat !

Aslına bakarsanız mezun olduğum yaz bu gerçekten ziyade uzunca bir tatil yapmak ve felekten geceler çalmak hayalleri ile daha çok haşır neşirdim...Artık bir öğrenci değil, bir Endüstri Mühendisi olarak! Ki iyi de yaptığımı düşünüyorum. Gezdik, tozduk...Kabak Koyu, Ayvalık ve Kıbrıs'tan oluşan bir tatiller zinciri...Deniz, kumsal, güneş, güzeller ( hep öyle derler ya:) ). Aslına bakarsanız yaz boyunca ne mezun olduğum, ne iş aramam gerektiği ne de en azından bir adım atmam gerektiği konusunda en ufak bir düşüncem bile olmadı. Sadece daha sonradan epeyce haşır neşir olacağım www.kariyer.net üzerinden CV'mi aktif hale getirip usulen bir kaç başvuru yapmak haricinde hiçbir çaba sarf etmedim.

Öyle ki daha yeni mezundum hatta fiziki olarak bir diplomaya dahi sahip değildim ve daha çoooook zaman vardı her şey için. Hayat bana güzeldi kısacası.

Belki de bundan sonraki hayatımın en rahat, en güzel , en uzun yazı.

Mezuniyet dümenini elime alıp Mavi Tura çıktım diyebiliriz. İtiraf etmeliyim ki daha okyanusun derin, dalgalı ve karanlık sularında yapacağım sinir bozucu mücadeleden haberim yoktu :)

Yazının bundan sonraki kısmı daha eğlenceli olacak. Takipte kalın :)

1 yorum:

sidpopcorn dedi ki...

şimdi ne söylemeli. ne yazmalı. mezuniyetten sonra neler olduğu ile alakalı merakım var. garip ama merak ettiğim şeye bak. acaba insanların başkalarına ders verme isteğinden kaynaklanıyor olabilir mi?